http://www.gececi40.tr.gg/ http://www.onermustafa.tr.gg/
   
  Mustafa Öner
  Dünyanin 7 Harikasi
 



Hepsi birbirinden harikaDünyanın yedi harikası hakkında ne biliyorsunuz? Televizyonlardaki yarışmalar içinde en sinir olduğumuz soru malzemesi olduklarını mesela. Peki neden harika olduklarını biliyor musunuz? Ne zaman harika olduklarını? Kim tarafından harika hale getirildiklerini? Bunlardan haberdar mısınız? “Dünyanın sekizinci harikası şu olmalıdır bu olmalıdır” diye konuşabilmek için bunlardan da haberdar olsanız fena olmazdı.


Antik çağda insanlar kocaman anıtlar, devasa heykeller, kocaman tapınaklar yapmaya hevesliymişler. Görkemli yapıların görkemli medeniyetleri temsil ettiğini düşünüyorlarmış. Her lider daha önceden yapılmışın daha kocamanını istiyor, her şeyin daha “havalısı” kabul görüyormuş. “Medeniyet” kadar “maliyet” de önemliymiş, ne kadar büyük, o kadar şahane! Yani bugünden pek bir farkı yokmuş aslında. Bu yapıtlar, dönemlerindeki inancı, tarihi, sanatı, gücü ve bilimi temsil ediyormuş. Haliyle yazarlar ve tarihçilerin seçtiği tarihin en görkemli anıtları olan dünyanın yedi harikasını, ne zaman ve neden yapıldıklarını bilmek, bu medeniyetlerin görkemi hakkında fikir sahibi olmak anlamına da geliyor.

Bu yedi harika, Mısır’daki Büyük Giza Piramidi, Babil’in Asma Bahçeleri, Zeus heykeli, Efes’teki Artemis Tapınağı, Rodos heykeli, İskenderiye Feneri ve Bodrum Mozolesi’dir. Bu eserlerin harika kabul edilmeleri, aşağı yukarı milattan önce 2. yüzyılda gerçekleşmiş. Ondan 300 yıl önce Herodot böyle bir liste çıkarmak istiyormuş. Yunanlı tarihçiler, dünyadaki en görkemli yapıtları listelemişler ama bu kitaplar da İskenderiye kütüphanesiyle birlikte yok olmuş. Final listesi ortaçağda önemli mimarlar tarafından belirlenip kabul edilmiş. Elbette bugün bunlardan geriye pek bir şey kalmış değil. Bu tahribatta, bu harikaların bir kısmının bizim topraklarımızda bulunması rol oynadı mı bilinmez. Ama bilinse “evet rol oynadı” şeklinde bilinirdi sanırız. Ülkemize gelen turistlerin çantaları dönüşte “taş gibi” ağır olurmuş her nasılsa!


Giza Piramidi:

Hepsi birbirinden harikaPiramitler, yedi harikanın en yaşlısı. Üstelik sapasağlam ayakta kalan tek harika bu, düşünürseniz biraz ironik. Ayrıca insanların en çok karıştırdığı harika da bu; listenin tepesinde sadece antik Giza şehrinde bulunan Keops piramidi var, diğer iki büyük piramit değil. Bu durumda “Mısır Piramitleri” şeklinde kullanılan genel geçer tabir doğru olmuyor.

Giza, krallığın dördüncü hanedanlığının ikinci imparatoru Khufu tarafından milattan önce 2560’da, öldüğünde kabir olarak kullanılması için yaptırılmış. İnşaasının 20 yıl sürdüğü düşünülüyor. Önce temeller kazılmış (100,000 işçi tarafından elle), sonra kesilen tanesi iki tonluk iki milyon taş taşınmış (100,000 işçi tarafından elle) ve son olarak üstüste dizilmiş (bilin bakalım). Bu piramitte kullanılan taşlarla Fransa’nın çevresine üç metre yüksekliğinde bir duvar çekilebilirmiş. Son olarak yüzeyin pürüzsüz olması için bir dış kaplama yapılmış ama sanıyoruz güneş, klor, egzoz ve kum fırtınaları dış kaplamaları pek bir yıpratıyor. İşte size tam ahkâmlık bir bilgi daha: Piramitler merdivenli değil, düz bir yüzey şeklinde inşaa ediliyormuş aslında.

Taşların 145 metre (yıllar içinde 10 metresi törpülenmiş) üstüste nasıl taşındığı hâlâ bir sır, en mantıklı iddia çamurdan yapılmış ve yükselen bir rampa kullanıldığı, en sevdiğimiz iddia ise uzaylıların yardım ettiği. Herodot’un yazdığına göre bu rampanın inşaası da 10 yıl sürmüş. Uzaylılar, eserlerinin turistler yaslanıp fotoğraf çektirsin diye kullanıldığını görüyorlar mıdır acaba? Keops Piramidi, 1300’e kadar dünyanın en yüksek yapısıymış. Eğimi 51 dereceymiş, kenar uzunluğu 229 metreymiş ve geometrik hata oranı %0,1’den bile azmış. Uzaylılar demiş miydik?


Babil’in Asma Bahçeleri:

Hepsi birbirinden harikaTeraslar, egzotik bitkiler ve hayvanlar, şelâleler, balkonlardan sarkan sarmaşıklar ile Babil’in asma bahçeleri epey sefahat düşkünü bir yer gibi duruyor değil mi? Hatta biraz gerçek üstü. Çok normal, çünkü Bağdat’ın 50 km güneyinde olması gereken bu yerin Yunan şairlerin yarattığı hayali bir mekan olması kuvvetle muhtemel.

Mezopotamya’nın liderlerinden 2. Nebuchadnezzar’ın (Matrix??) milattan önce 600’lerde inşaa ettirdiği söyleniyor. Bunu söyleyenler de Yunanlılar. Mezopotamya buluntularında bu bahçenin tanımına uyan kalıntılara (teraslar olmaya müsait 25 metrelik duvarlar örneğin) rastlansa da böyle bir bahçeden söz eden tek bir satır bile yok. Bahçe hakkında en iddialı konuşan tarihçiler bile asla var olmamasının da büyük bir ihtimal olduğunu kabul ediyor. Söylenen o ki Büyük İskender’in askerleri, Babil’i pek bir ballandıra ballandıra anlatmışlar, sonunda da böyle bir efsane doğmuş. Söylencelerin, bahçeleri çeviren duvarların 80 kilometre uzunlukta, 100 metre yükseklikte ve 30 metre genişlikte olduğuna kadar gitmesi epey bir sürmüştür sanırız.


Zeus Heykeli:

Zeus Heykeli, yani ondan kalanlar, Atina’nın 150 km kadar batısındaki antik Olympia kentinde, ilk olimpiyatların yapıldığı yerde bulunuyor. Olimpiyatlar sırasında savaşlar durur, dünyanın dört bir yanından gelen atletler için bu heykelin önünde törenler yapılırmış. Zeus Heykeli milattan önce 450’de yapılmış, tapınak ise çok daha önce. Milattan önce 770’lerde olimpiyatlar başladıktan sonra tapınak çok sade bulunmuş ve 13 metrelik devasa bir heykel eklenmiş. Yıllar geçtikçe insanlar sadece tapınmak için değil, heykeli görmek için de burayı ziyaret eder olmuş. Milattan önce 200’de heykel restore edilmiş. Bundan sonra Roma’ya taşınırken yaralanıp berelenmekten, 391’de olimpiyatların yasaklanması ile gösterilen ilginin kaybedilmesinden, depremlerden, sellerden epey yıpranmış. Zengin bir Yunanlı tarafından İstanbul’a getirilen heykel, 462’de çıkan büyük bir yangında tamamen yok olmuş. Daha sonra 1829’da Olimpos’ta heykele ait bazı parçalar bulunmuş ve Fransa’ya götürülmüş.


Artemis Tapınağı:

Hepsi birbirinden harikaEfes’teki bu tapınak, bereket tanrısı Artemis için yapılmış. Tapınaktaki kaynak milattan önce 700’lerde, tapınak milattan önce 550’de Lidya kralı Croesus’un isteği ile yapılmış. Dönemin en yetenekli heykeltıraşlarının yaptığı bronz ve mermer heykellerle dolu, 90 metre yükseklikte ve 45 metre genişlikte devasa bir yapıymış, 100 kadar sütun varmış. Bereket tanrıçası için yapıldığından içi tapınak, dışı çarşı olarak kullanılıyormuş, hatta bizim Kapalı Çarşı gibi turistik değere bile sahipmiş. Gelen turistler, çarşıdan aldıkları altın ve fil dişi takıları tanrıçaya sunarlarmış. Milattan önce 21 Temmuz 356’da Herostratus adlı bir adam, sırf ünlü olmak için tapınağı yakmış, adı burada geçtiğine göre başarılı da olmuş. Büyük İskender’in aynı gece doğmuş olması sonucu tarihçiler “tanrıça, İskender’le o kadar ilgiliydi ki kendi evini bile önemsememişti” demişler. Şu Yunanlılar da her şeyi böyle abartmıyorlar mı… İskender, tapınağı onarmayı başaramadan ölmüş, tanrıçanın sadık müritleri ise her hasardan sonra yılmadan restore etmeye devam etmişler. 262’de geçirdiği büyük yangın sonunda ise müritlerin büyük kısmı Hıristiyan olduğunda tamir edecek kimsecikler kalmamış. Bugün tapınağın yerini belli edecek sadece bir tek sütun var.


Bodrum Mozolesi:

Hepsi birbirinden harikaPersliler, sınırlarını genişletip Mezopotamya, Hindistan ve Mısır’a yayıldıkça ülkelerini kendi başlarına idare edemez olmuşlar ve uç beylikler giderek daha bağımsız hale gelmiş.

Anadolu’daki Karia Kralı Mausollos da bu beylerden biriymiş, yaptığı tek iş de başkenti Bodrum’a taşımak ve kendi adına kocaman bir mezar yaptırmak olmuş. Aslında onu bile karısı ve kız kardeşi yapmış. Kral ölmeden önce başlayan inşaat, kral milattan önce 353’de öldüğünde bitmiş.

16 yüzyıl boyunca sağlam kalan mezar önce bir depremde zarar görmüş, sonra bölgeye gelen şövalyeler tarafından taşları kale yapımında kullanılmak üzere yıktırılmış. Bugün mezarın mozole kısmı Londra’daki British Museum’da, bina kısmı da Bodrum Kalesi’nin duvarlarında bulunuyor.


Rodos Heykeli:

Rodos adasının ilk halkı olan Dorlar, deniz ticareti sonucu zengin olmuşlar, adayı bir sanat ve felsefe merkezi haline getirmişler ve şükranlarını sunmak için milattan önce 270’te güneş tanrısı Helios’un 32 metre yüksekliğinde bir heykelini yapmaya başlamışlar. Heykeli 12 yılda bitirmişler. Heykel, 56 yıllık ömründe bir harika olmaya hak kazanacak kadar görkemliymiş anlaşılan. Sadece bir başparmağına sarılmak için iki kişi gerekiyormuş. Milattan önce 226’daki deprem, heykeli en zayıf yeri olan dizinden kırmış ve bu da heykelin sonu olmuş. Mısır imparatoru, şehrin restorasyonunun bütün masraflarını ödemeyi önermiş ancak kâhinler bunu kabul etmemiş. Aferin onlara. 654’te Rodos’u işgal eden Araplar heykelin kalıntılarını almışlar. Söylenenlere göre sadece kalıntıları taşımak için 900 deve gerekmiş.


İskenderiye Feneri:

Hepsi birbirinden harikaİskenderiye Feneri, görkem olsun, şöhret olsun diye yapılmamış, hakikaten kullanılan tek harikamız. Mısır’daki İskenderiye Limanı’nın karşısındaki Pharos Adası’na yapılan fener, denizciler için sağ salim eve dönmek, mimarlar için dünyanın en yüksek yapısı, bilimadamları için ise ışığı 70 kilometre öteye taşıyabilen gizemli bir ayna anlamlarını taşıyordu.

Büyük İskender öldükten sonra Mısır’ın hakimiyeti İskender’in komutanı Ptolemy Batlamyus Soter’e geçmişti. Batlamyus olarak anılan devlet, Yunanlılar ile yakın ilişki halindeydi ve deniz ticareti yapılıyordu, bu nedenle bir deniz feneri yapılması zorunluydu.

Fener, milattan önce 285-246 arasında yapılmış ve iki kral görmüş. Şimdiye kadar yapılmış en yüksek deniz feneri olan 135 metrelik binanın tunç aynası geceleri 70, gündüzleri 35 kilometre uzaklıktan görülebiliyormuş. Önce ayna kırılmış, sonra 356’daki depremde üst kısmı yıkılmış. 1302’de ve 1323’de yaşanan iki depremde orta kısmı da yıkılmış ve 1500’lerde tamamen yokolmuş. Üstünde olduğu adadan dolayı Pharos olarak anılan fener sayesinde İspanyolca, Fransızca ve İtalyancada deniz fenerine Pharos denir. Deniz fenerlerinin tasarımı o günden beri hâlâ değişmemiştir

 
 
  Bugün 6 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı! Copyright Tüm Hakları "www.onermustafa.tr.gg - Mustafa Öner'e" aittir.  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol